3 Aralık 2010 Cuma

Deniz ve Hayal



   Denizin kenarına oturdum. Derin derin içime çektim iyot kokulu serin havayı. Gözlerimi kapadım. İşte sen oturdun  bile yanıma. Birbirimizle hiç konuşmadan dalgaların kıyıya vuruşunu  izliyoruz birlikte...

    Böyle yazmışım anı defterimin bir yerine. Tuhaf diyorum, ben ki her zaman çal çene tiplerden hoşlanmış biri olarak hayali sevgilimi  hep suskun biri olarak kurguluyorum  nedense...

4 yorum:

Hayal Kahvem dedi ki...

Selam Aylardan Şubat,

Şimdi bu yazınıza Numan Serteli'nin susmak üzerine yazdığı naikuları o kadar denk düşecek ki.. Bakınız şöyle:

sohbetim yoktur
lakin güzel susarım
gel yanımda dur

feci susarım
suyla alakası yok
sözedir tavrım

Yüreğinize sağlık. Özlemişim.

"Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan" dedi ki...

Anlatabilmek için, bazen susmak gerekir derler...

"Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan" dedi ki...

Eskiden, çook eskiden, A.Ş benim blog'ada uğrardı... acaba sürç-ü lisan mı eyledik?

"Çok eskidendi yakar yıldızlara bakar gibi baktığım gözler
Gel şimdi ölmeyecek şeylerden konuşalım."

Aylardan Şubat dedi ki...

Merhaba Sonbahar,
Sürç-ü lisan felan yok:) Öyle şey olur mu?
Bloga bakamadım son zamanlarda. Bir ara bir sorun oldu yorum da yazamıyordum. Düzeltmeler felan ancak yazabiliyorum,şimdi her şey yolunda. Sevgiler...