25 Aralık 2010 Cumartesi

Benim Sevdiğim Şarkılar

       Okulun kapısından içeri girdiğimde yeni mezun olmuş, çiçeği burnunda öğretmen adayları ile karşılaştığımda ne kadar mutlu oldum anlatamam. Hepsi pırıl pırıl gözüken yeni mezun arkadaşlarımız ile öğretmenler odasında sohbet etmeye başladık bir süre sonra. Bir ara müzik öğretmenliği bölümünü yeni bitiren arkadaşımız ile konuşuyorken Göksel' in konserine gideceğimizi söyledim. Nostaljik şarkıları çok sevdiğimi ilave ettim. O kadar gençlerdi ki yanlarında kendimi oldukça olgun hissettim. Hele Füsün Önal' ı tanımamaları yok mu; ben yaşlarda bir öğretmen arkadaş ile birbirimize baktık ve işte dedim "Biz, artık yaşlanıyorum" galiba. "Sizler kaçlısınız arkadaşlar"" dedim.  Çoğunun ..9... lu olduğunu duyunca, "Hımm ben artık ufak ufak uzayayım, buradan" diyemedim tabiki ,o esnada çalan zil ile sınıfıma doğru gitmek için kalktım ve yüzümde kocaman bir gülümseme ile en Lütfiye sesimle, Demet Akbağ taklidi yaparak "Hadi size iiiiyiii... günler..." dedim  hayalimden.  
       İşte bu akşam  üç sigortacı, bir güzel sanatlar mezunu, bir dişçi, dört öğrenci, iki öğretmen , bir ev hanımından oluşan garip ama sevimli grubumuz ile konserden önce buluştuk. Kakada kikilerimiz gecenin nasıl geçeceği konusunda ipucu veriyordu aslında bize. Hele benim ortaokul arkadaşım tam bir kahkaha makinesi olan  F...... ile yan yana oturunca gecem daha bir renklendi sağ olsun.
       Göksel bir çok şarkı söyledi bu gece. O kadar kırılgan ve hanım hanımcıktı ki bayıldım. Parmaklarını büzüştürüp, çocukluğumuzda  Emel Sayın' dan gördüğümüz gibi edalı edalı çevirmesi  ve arada gerdan kıvırması da çok hoştu. O bile nostaljik geldi bana. Hele Alpay'ın " Eylül de gel " ve " Benden sorsan ummanlardır derdim " dizeleri ile başlayan Füsün Önal parçasını söylemesi beni bitirdi zaten. Gece erken bitti ama olsun tadı damağımızda kalsın ki yine buluşalım arkadaşlarımızla.
       

6 yorum:

Momentos dedi ki...

Herşey tamam güzel de, hani çılgınlıklar? yerinde ayağa kalkıp dans etmeler, çığlık atmalar, ıslık çalmalar...? hani?! onlar niye anlatılmıyor? :))) hocaanım, hocaanım eğlenceyi kursakımızda bıraktınız yaauu :)))))

(Not: Baştan beşinci şarkıyı dilek tutmuş idim, size söylemeyi unuttum, aceba hangi şarkıydı o? hatırlıyor musunuz? :))))

Aylardan Şubat dedi ki...

Merhaba Momentos,
Ben anlatmasam da siz gözünüzde canlandırmışsınız zaten:))
Demek şarkı tutmayı siz de seversiniz. Hatırlamıyorum, bu yüzden tüm şarkılar sizin olsun:))

"Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan" dedi ki...

"Eylül'de gel" şarkısını söyledi demek :)) 34 eylül sonra üstelik? Hıım... Gökyüzünden sadece sizin başınıza sarı yapraklar düştüğünü tahmin ediyorum, o anda :))

Aylardan Şubat dedi ki...

Merhaba Tomrukcan,
Eski yazılarımı okuyan iyi bir takipçi olduğunuz için teşekkür ederim. Yalnız...34 yıla bir açıklık getirirseniz sevinirim:))

Aylardan Şubat dedi ki...

Yorumunuzu okuyunca, bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış sözü geldi aklıma:))

"Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan" dedi ki...

size belgeleri ile ispat ettim :))