24 Ağustos 2010 Salı

                                             KENDİMİ OKULA HAZIRLAMA YAZISI

    Az kaldı bir süre sonra ben de çalışanlar kervanına geri döneceğim. İki aylık tatilim bitmek üzere. Herkesin zannettiği gibi üç ay değil çünkü. Eylül bir oldu mu ben en güzel kıyafetimi giyer okulumun yolunu tutarım. Karneler dağıtılır ya haziranın ortasında bizim işimiz bitmez biz o ayın sonuna kadar okula gidip gelmeye devam ederiz.
    Bu yıl birinci sınıf oluyorum. Kimler kimler başlayacak bakalım okula. Tanrım diyorum lütfen bana yardım et.Onların iyi birer insan olmalarına katkım olsun.
    Ancak ben mini mini bebelere öğretmenlik yaparken arada bir kendimi kaybedersem beni toplayın e mi.     Onlar birinci sınıf olacaklar ben onlardan çok korkuyorum. Siz hiç 35-40 tane yedi yaş ile altı saat geçirdiniz mi? Hem de haftada beş gün. Yılda dokuz ay... Of of benim dertli başım. Şimdi ben onlara dayanamam Sunay Akın şiirleri okurum. Orhan Veli' nin aşklarını anlatırım(!)Attila İlhan "Yağmur Kaçağı" derim. Herkes hayalindeki ağacı çizsin,şimdi biraz da dans edelim derim Ajda dinletirim. Alt kattaki öğretmen gelir sınıf ta ben yokum zanneder ve beni çılgınlar gibi çocukların ortasında dans ederken görür. Hayret dolu gözlerle bakar ve"Pardon hocanım, siz yoksunuz zannettim "der. Benim sınıfım her zaman okulun en yaramaz  sınıfı olur ama nedendir okul birincileri de hep aynı sınıftan çıkar.
   Beden Eğitim derslerinde beraber yakan top oynarız, mendil kapmaca ve kesinlikle miniklerle yağ satarım, bal satarım....Hemen hemen her derste bir oyun oynarız. Yoksa benim de canım sıkılır. Projeksiyonumuzu açarız, biraz VİTAMİN almamız gerek çünkü, sonra AKILLI SINIFA bakarız konumuz ile ilgili neler var diye. Sınıf içinde ortak çalışmalar yaparız en renkli kalemlerimizle. Asarız onların en küçüğünü bile panomuza...
    Bekleyin çocuklar şekerler, balonlar , küçük hediyeler ile ilk gün sizi kucaklamaya hazır öğretmeniniz şimdi biraz dinlenmede...

6 yorum:

"Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan" dedi ki...

hımmm. demekki 2 ay.. hiçte fena değilmiş... ohh mis gibi 2 ay tatil... hem de tek parça... bizim gibiler en fazla 10 günlük dilimler halinde kullanalabiliyor tatillerini :)

Neyseki sizinki de az kalmış, nerdeyse bitmek üzere :)))

yoo, kıskandıığımdan felan değil :))

Hayal Kahvem dedi ki...

Heyy! Siz epey dinlenmiş görünüyorsunuz.. Ne güzel.. Birinci sınıf öyle mi? Aman aman bu yıl sizin sınıfa hiiiçç uğramayayım ben:))

Aylardan Şubat dedi ki...

Hep kıskanmışlardır bizim tatilimizi...Alışığım yani.Sorun değil bu yüzden:))

Aylardan Şubat dedi ki...

Olur mu hayal Kahvem, bu sene size acayip ihtiyacım var. Desteğinizi, ilginizi,esirgemeyin benden. Sınıfa da beklerim bu sonbahar, hem de sık sık:))Arada kaçırın beni uzaklara olur mu?

Ruhi dedi ki...

ÇOk şanslı miniklermiş çok şanslı, şiir okuyan, Ajda dinleten bir öğretmenleri varmış... Gözümde ne canlanıyor biliyor musunuz, sınıfın ortasında nasıl dans ettiğiniz, bravo diyorum, dansa devam !

Sevgiler...

Aylardan Şubat dedi ki...

Nessuno şöyle yapıyoruz: Bazen problem çözmekten,soru cevaplamaktan sıkıldıklarını hissettiğimde ve ya uzun süren bir üniteyi bitirdiğimizde kutlama olarak müziği açıp sınıfın ortasında zıplıyoruz. Önce onlara açıyorum müziği bir DJ gibi bilgisayardan değiştiriyorum şarkıları bu da çok sevdikleri birşey. Sonra ben de yanlarına geçip eşlik ediyorum onlara. Benim de onlarla oynamam çok hoşlarına gidiyor.Zıplarlarken gözlerinde o kadar güzel bir pırıltı oluyor ki sırf bunu görmek için bile onlarla dans edebilirim. Böylelikle konuyu ise daha uzun süre unutmuyorlar.
Teşekkürler,dansa devam edeceğim.