ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit Maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu, ağlardım
ATTİLA İLHAN
Sizler ile en sevdiğim şairin ,en sevdiğim şiirini paylaşmak istedim...
13 yorum:
A.İlhan bu şiiri 1950 li yıllarda yazmıştı sanırım, değil mi?
İlk gençlik yıllarımızda duyduğumuzda bu şiiri, henüz ona bir anlam kazandıracak ikinci bir kişi olmadığından hayatımızda, boş defterlere yazardık. Galiba o zamanlar sevdiğinden ayrı / platonik / karşılık bulamayan / seven ama değer verilmeyen olmak, daha genel geçer bir durumdu. O dönemin şarkıları da öyledir hatırladığım kadarıyla...
Neyse, nerden nereye geldi konu :))
Köprünün üzerinde yürüyen bir "hayal" mi, yoksa gerçek mi :))
Bu kadar rastlantı olmaz demek istiyorum :))
Bu köprünün üzerinde yürüyen hayalle gerçek arası birisi. Tıpkı sanal ortamda görüşen tüm bizler gibi. Yazdığımız zaman varız, sustuğumuz zaman bir hayaliz sanki.
Selamlar...
yoo, katılmıyorum bu son dediğinize :))
Örneğin, Vildan Hanım sussa bile, sesi yankılanıyor benim kulaklarımda:))
Hııımmm, siz tanışıyorsunuz kendisi ile o zaman. Ben de artık tanışma teklifine okey dedim zaten.
yoo, yorumlarından ve yazılarından dolayı demiştim ben... tanışmıyoruz kendisi ile henüz...
selamlar
Yıllardır Elif Şafak'ın tüm kitaplarını okuduğum halde sesi kulaklarımda yankılanamıyor. Neden acaba? Henüz eremedim ondan mı?..))
Ne güzel sizin adınıza çok sevindim...))
Bence siz Elif Şafak'tan başladığınız için olabilir sanırım :) Atilla Atalay veya Zagor ile başlamış olsaydınız, boşluktan gelen bir SWISSS sesini veya RRUUMMBLEEE diye gürleyen göğü de duyabilirdiniz :)
merak ettim,
önce siz başlattınız.))
hayal kahvemin sesi nasıl???
çok tanıdık, bildik bir sese benziyor, yıllar öncesinden seslenen :))
Heyy! Neler oluyor burada böyle? Kulaklarım çınladı. Bi baktım ki o ne? Aaa! Bir yaşıma daha girdim. Aylardan Şubat bloğunda adım geçmiyor mu benim:)Hayret!
Aylardan Şubat'ı doğduğu günden beri tanırım. Tomrukcan'ı daha yeni tanıdım fekat Zagor'cu birinin nasıl olabileceğini çok iyi bilirim. Kül yutmaz Aylardan Şubat.. Asla külyutmaz Tomrukcan.. Anladı bizim kardeş olduğumuzu, biz güya belli etmiyoruz sanıyoruz di mi? Nerdeee? Çoktan anladı.. Kimbilir nasıl gülüyordur halimize:) Şimdi sen bir soru daha sor.. Eskilerden hangi sesi çağrıştırıyor Hayal kahvem diye sor misal.. Aynen öğretmenimin sesi falan diyebilir yani:))Yaa.. Böyleyken böyle işte:)
O değil de,Aylardan Şubat hani sizinle bir kahve içecektik ya, Tomrukcan da sorup duruyor size bizim burda mı içeceksiniz diye, eee.. Bari Sonbahar blog'ta içelim de masraftan kurtulayım olmaz mı:)
Yok cimrilikten değil de maksat muhabbet yani.. Sadece muhabbet olsun diye:))Sevgiler ikinize de.
ahaahaha :) Ben zaten anlamıştım desem, inanır mısınız? :))
Demek öyle... HK yi biraz dikkatle takip eden herkes bunu anlayabilirdi zaten :) bana özel bir durum değil yani... A.Ş. nin burdaki ilk yazısı zaten HK de vardı ve orada da kardeş olduklarını söylemişti HK. :)
Ne kadar çok kısaltma oldu değil mi :)
Sonbahar blog'da memnuniyetle misafir ederiz sizleri efendim :)) Hem size kovboy kahvesi yaparım. O kahveden öyle bir fal çıkar kiiii, anlat anlat bitmez...
neyse, "müşerref oldum" efendim :))
Not :
Bu durumda geçen yazılmış olan çubuk krakerli öyküde bahsi geçen ve kuzeninin dizinde sallanan kişi HK mı oluyor? İyi tahmin değil mi?
:)))
Neyse sırlar ortaya çıktığına göre herkes rahatlamıştır heralde. Şaka bir yana ben kısa bir süre buralarda yokum. Güzel yorumlarınız ve yazılarınızı okuyamayacağım için üzgünüm.Dönüşte daha uzum yorumla bu duruma bir iki nokta ekliyeceğim. Hoşçakalın ve sevgiyle kalın..
güle güle gidiniz, güle güle geliniz efendim :))) O zeytinlikli yoldan yürümeye de üşenmeyiniz :))
Selamlar
Yorum Gönder